Salı, Nisan 17, 2007

Tüketim

Çok hızlı tüketiyoruz, kağıt mendilleri, yemekleri, içkileri, birbirimizi, plastik bardakları, paylaşımları, emek verdiğimiz şeyleri..Çok çabuk vazgeçebiliyoruz, en sevdiğimiz film bir başkasını izleyip sevdiğimizde en sevdiğimiz ikinci film oluyor, en sevdiğimiz şarkıyı üst üste çok defa dinlediğimizde sıkılıyoruz, hayatımızda her zaman çok değerli kalan şeyler azalıyor, vazgeçilmezlerimiz tek tek yok oluyor. Daha ilerisi, biz bu kaybedişleri farketmiyoruz bile. O sevdiğimiz şarkının ismi bir zaman sonra hatırlanamaz oluyor, bir yerde duyduğumuzda "neydi acaba bu" diyebiliyoruz. Umursamazlığı öğreniyoruz, daha kolay, daha tasasız yaşamak için kaybettiğimizde üzüleceğimiz şeylerin/kimselerin sayısını ya da etkisini azaltıyoruz. Kayıtsız kalabiliyor, unutmak için başka şeylerle uğraşabiliyoruz. Gitgide yalnızlaşıyoruz. Çevremizdeki eşyalar/insanlar fazla olsa da paylaşımlarımız, yüklediğimiz anlamlar azalıyor. Küçükken kalemimizi kaybetsek ağlardık, belki rengini sevdiğimiz için, belki annemiz aldığı için, belki bize ait bir şey sadece ama sadece her hangi bir şey kaybolduğu için. Şimdi ise kalemlerin önemi yok, yolda uğrayıp bir kırtasiyeye yenisini alırız. Gidenlerin, kaybolanların, bize ait olmayanların bir önemi yok. Yaşadığımız mutluluklar da azaldı, yeni biriyle tanışınca kalbimiz hızlı hızlı atmıyor artık, ne de olsa rahat insanız, sosyal insanız, cebimizde para bulunca sevinmiyoruz artık, kar yağınca tıkanacak trafiği, çamuru düşünüyoruz. Yukarıya bakıp, siyah gözüken kar tanelerine bakıp gülümsemiyoruz. Mutlu uyandığımız sabahlar, yatmadan önce kurduğumuz hayaller azaldı. Birini seviyorsak bile söylemeden kıvranıyoruz, hesaplar yapıyoruz, hiç bir sebep yokken ortada, birini aramak istediğimiz zaman bir arama bahanesi buluyoruz. İçimizde verilebilcek kocaman sevgiler varken, saklanıyoruz. Pek çok şey biriktirip, hızlıca tüketiyoruz. Harcanan zamanın, harcanan günlerin, harcanan paylaşımların bir önemi olmalı. "Ben" bu kadar korunmamalı, umursamazlık, tükenenleri izlemek rahatsız etmeli bizi. En azından rahatsızlık duyulmuyorsa tüketimin son noktasındayız demektir.

Hiç yorum yok: